-
1 geniş
geniş breit; weit; Anzug; Begriff weit; Garten groß; Haus geräumig; Mensch sorglos; Programm umfangreich; Tür, Weg; Volksmassen breit; Vokal weit (in der türk. Phonetik a e o ö);geniş bir nefes almak (befreit) aufatmen;geniş bir zaman große(r) Zeitraum m;geniş çaplı umfangreich;geniş gönüllü gutmütig;geniş ölçüde weitgehend;geniş perde Breitwand f;geniş yelpazeli breitgefächert;geniş zaman GR das r-Präsens, z.B. gelirim -
2 wide
genis;... genisliginde; genis bir alani kaplayan, genis, genis çapli; iyice açilmis; iyice; tamamen; (hedeften) uzaga -
3 შავრაზმელი
geniş çaplı tepki (eski rusyada), gericilik akımı -
4 global
genis çapli, ayrintili; tüm dünya ile ilgili, dünya çapinda, evrensel -
5 ausgedehnt
ausgedehnt adj geniş (çaplı), yaygın -
6 Großeinsatz
Großeinsatz m geniş çaplı operasyon -
7 Großfahndung
Großfahndung f geniş çaplı arama -
8 Landplage
-
9 envergure
См. также в других словарях:
geniş çaplı — sf. 1) Ayrıntılı, bütün yönleri içine alan 2) zf. Derinlemesine, bütün yönleriyle … Çağatay Osmanlı Sözlük
çaplı — sf. 1) Çapı geniş olan, makro 2) mec. Bilgisi çok olan 3) mec. Yetenekli Birleşik Sözler geniş çaplı küçük çaplı … Çağatay Osmanlı Sözlük
geniş — sf. 1) Eni çok olan, enli, vâsi Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu. P. Safa 2) Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi. O. C. Kaygılı 3) Bol (elbise) 4) Kapsamı büyük … Çağatay Osmanlı Sözlük
MİSKET — Fr. Alaybozan tüfeği. Patlayan bombadan etrafa sıçrayarak tahribe, yaralanmaya ve ölüme vesile olan sert parça. Eskiden kullanılmış geniş çaplı bir silâh. * Güzel kokulu meyve. (Elma, üzüm vs … Yeni Lügat Türkçe Sözlük